Yapay Zeka, İnternet Sitelerinin Geleceğini Tehdit Ediyor mu?

Geçtiğimiz günlerde Çin’den çıkan Manus AI ile birlikte, AI ajanlarının ortaya koyduğu somut örneklerle tanışmaya başladık. Kullanıcıların istekleri doğrultusunda çok sayıda görevi kendi başlarına yapabilen bu ajanlar, internet sitelerini ziyaret edip bilgi toplayabiliyor ya da randevu oluşturarak alışveriş sepetleri hazırlayabiliyor. Gelişimini sürdüren bu AI ajanlarının, kullanıcılar tarafından daha fazla güvenilir kaynak olarak kullanılacağı düşünülüyor. Bu durum, internet sitelerinin geleceği hakkında kaygıları beraberinde getiriyor zira AI ajanları daha fazla yaygınlaştıkça, bu tür siteleri ziyaret eden kişi sayısının hızla düşmesi bekleniyor. Bu da, mevcut gelir modellerinin çökmesi anlamına gelebilir.

Yapay Zeka Destekli Arama Motorları, Buz Dağının Görünen Ucu

Yapay zeka destekli arama motorları sayesinde, bu durumun ilk işaretlerini gözlemlemekteyiz. Kısa bir süre öncesine kadar, insanların bilgiye ulaşmak için arama motorlarını kullanarak çeşitli sitelere girmesi gerekiyordu. Ancak yapay zeka destekli arama motorları ve ChatGPT gibi chatbot’ların ortaya çıkması, özellikle basit aramalarda internet sitelerine giriş yapmayı neredeyse gereksiz kıldı. Bugün, Google aramalarının yaklaşık yüzde 60’ı herhangi bir internet sitesini ziyaret etmeden sonuçlanıyor. Çünkü ChatGPT veya Google’da arama yaptığınızda çoğu zaman aradığınız bilgiye erişim sağlıyorsunuz. AI ajanlarının bunu bir adım öteye taşıyacağı öngörülüyor, zira gelişmiş bir AI ajanı, ilgi alanlarınızı öğrenip her gün interneti tarayarak size özel bir bülten oluşturabilir veya merak edebileceğiniz en son haberleri düzenli olarak özetleyebilir. Eğer detaylı bilgi almak isterseniz, ilgili web sitesine gidip bölümleri size sesli olarak okuyabilir. Bu süreçte, o siteyi görüntülemeniz bile gereksiz olabilir. Ancak internet siteleri kimse tarafından ziyaret edilmediği durumda, bu siteler nasıl ayakta kalacak?

Google’ın AOL’a Yaptığını, Şimdi Yapay Zeka Google’a Yapabilir

Son zamanlarda yaşanan patlamaya rağmen, yapay zeka uygulamaları hala sınırlı bir kullanıcı kitlesi tarafından benimseniyor. Asıl patlama ise önümüzdeki yıllarda bekleniyor. Çünkü Apple ve Microsoft gibi milyarlarca kullanıcıya sahip markalar, bu yapay zekaları kendi platformlarına entegre ettikçe kullanıcı sayısının hızla artması bekleniyor. Sadece chatbot’lar değil, sesli asistanlar ve AI ajanları da arama motorlarının yerini alırken, Google’ın trafik miktarı giderek azalacak. Gartner yöneticisi Alan Antin, önceki dönemde radikal bir tahmin olarak değerlendirdiği öngörüsünü savunurken AOL’u örnek alıyor. Eskiden internet kullanıcıları için en popüler adres olan AOL’un, arama motorlarının yaygınlaşmasıyla birlikte tarih sahnesinden silindiğini hatırlatan Antin, “Her şey değişebilir” ifadesinde bulunuyor.

Analistlerin Öngörüleri İnternet Dünyası İçin Endişe Verici Bir Tablo Ortaya Koyuyor

Başta Google olmak üzere arama motorlarının geleceği hakkında oldukça karamsar bir bağlam çizen Alan Antin, benzer şekilde arama sonuçlarında yer alan internet siteleri hakkında daha da kötü senaryolar sunuyor. Antin, bu internet sitelerine giden trafiğin daha da büyük bir düşüş yaşayacağına dikkat çekiyor ve sektörün bu yeni gerçekliğe ayak uydurmak için hazırlık yapması gerektiğini ifade ediyor.

İnternet sitelerinin trafiğindeki belirgin düşüş, şu anda Google ile bu siteler arasında bir çatışmaya yol açmış durumda. Eğitim alanında faaliyet gösteren Chegg, Google’ın arama sonuçlarında yapay zekayla oluşturulan özetlerin yayımlanmasının kendilerinin trafik alımını azalttığını iddia ederek Google’a dava açtı. Abone olmayan kullanıcıların trafiğinin yalnızca ocak ayında yüzde 49 azaldığına dikkat çeken Chegg, gelirinin bir önceki yıla göre yüzde 24 düştüğünü açıkladı. Birkaç ay önce News Media Alliance da benzer nedenlerle Google’a itirazda bulunmuş, bu uygulamanın yayıncılar ve içerik üreticileri için yıkıcı sonuçlar doğurabileceğine vurgu yapmıştı.

Google’ın yapay zekayla oluşturulmuş özetler göstermesinin, internet sitelerine olan trafiği ciddi anlamda azalttığı açık. Bu nedenle içerik üreticileri ve Google arasında birçok sorunun ortaya çıkması ve bazı firmaların bunu mahkemeye taşıması bekleniyor. Ancak Google’ın bu konuda geri adım atma olasılığı oldukça düşük, çünkü yapay zekaların da aynı şekilde bir varoluşsal krizle karşı karşıya olduğunu belirtmek gerekiyor.

“AI Ajanları Gerçekten Başarılı Olursa İnternet Karanlığa Gömülür”

Başta belirttiğimiz konuya dönecek olursak, arama motorlarına ve chatbot’lara yönelik yaşanan bu endişeler, buz dağının yalnızca görünen kısmını oluşturuyor. Analistler ve yatırımcılar, internet sitelerini bekleyen gerçek tehlikenin AI ajanları olduğunu düşünüyor. Business Insider’a konuşan yatırım analistleri Mark Shmulik ve Nikhil Devnani, AI ajanlarının internet ekonomisi üzerindeki etkisinin büyük bir kıyametin habercisi olabileceği konusunda hemfikirler. Hatta “AI ajanları gerçekten başarılı olursa, internet karanlığa gömülebilir.” şeklinde yorum yapıyorlar. Zira internet sitelerini ziyaret eden kullanıcı sayısının azalmasıyla birlikte reklam bütçelerinin bu ajanlara kayması muhtemel.

Bunun internetin sonu olup olmayacağını zaman gösterecek; ancak mevcut modelin sonunun gelmiş olduğunu görmek çok olası. Bu nedenle, Gartner yöneticisinin belirttiği gibi sektörün, geç olmadan alternatif gelir modelleri üzerinde düşünmeye başlaması önem taşıyor. AI ile ilgili net gelecek tahminleri yapmak zor; fakat yatırımcılar bilişim akışının AI şirketlerinin kontrolüne geçeceği bir dönemin geleceğini öngörüyor. Böylece yüksek güç kazanan AI şirketleri, içerik üreticilerine gelirlerinin bir kısmını sunan bir model geliştirebilirler. Neticede, bu yapay zekalar da güncel bilgiler ve muhtemel görüşlere ulaşmak için internet sitelerine ihtiyaç duyacaklardır. Bu nedenle, internet sitelerini sürdürebilecek ortak bir zemin oluşturmak her iki taraf için de karlı bir senaryo olabilir. Diğer yandan, daha kaliteli içerikler sunan siteler, içeriklerini bir paywall arkasına yerleştirip, abonelik gelirlerini temel gelir kaynağı haline getirmeyi deneyebilirler; ancak bu durumda ayakta kalacak sitelerin sayısının oldukça az olacağı görünmektedir.

Sonuç olarak, birçok alanda olduğu gibi internet dünyası da belirsizliklerle dolu bir geçiş dönemine girmiş durumda. Internetin, Mark Shmulik ve Nikhil Devnani‘nin öngördüğü gibi karanlığa gömülüp gömülmeyeceğini zamanla göreceğiz.

Kaynakça