Eski Google CEO’su Uzayda Veri Merkezleri Kurmayı Planlıyor
Bu arayışta nükleer santraller öne çıkan alternatiflerden biri. Ancak, bu santrallerin de kısa vadede yetersiz kalacağı düşünülüyor. Günümüzde, ABD’deki ortalama bir nükleer santral 1 gigawatt enerji üretiyor. Ancak şu anda, 10 gigawatt enerjiye ihtiyaç duyan veri merkezleri kurulmaya başlandı. 2030 yılına geldiğimizde bu ihtiyacın 75 gigawatt’ı aşacağı öngörülüyor (elbette, yapay zekanın verimliliğini önemli ölçüde artırmadığı sürece). Bu da nükleer santrallerin orta ve uzun vadede yetersiz kalacağı anlamına geliyor.
Veri merkezlerinin karşılaştığı bu enerji krizi, daha radikal çözümlerin incelenmesine yol açıyor. Bu çözümlerden biri, eski Google CEO’su Eric Schmidt tarafından geliştirilen uzayda veri merkezleri kurma projesidir.
Eric Schmidt, Relativity Space’i Yeni Bir Yola Sürüklüyor
2000’lerin başında Google’ın CEO’su olarak görev yapan Schmidt, yakın zamanda uzay şirketi Relativity Space‘in en büyük hissedarı olmuş ve CEO olarak şirketin yönetimini devralmıştır. Schmidt’in yeni görevindeki başlıca amacı, yapay zekanın yüksek enerji ihtiyacını karşılayacak veri merkezleri inşa etmektir. Ona göre, Dünya’daki veri merkezleri bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalacak, bu nedenle çözümü uzayda bulmalıyız.
Schmidt’in yörüngede veri merkezleri kurma isteğinin temel sebebi, yörüngede sağlanabilecek güneş enerjisinin çok daha yüksek olmasıdır.
Yörüngede inşa edilecek bir güneş enerjisi tesisi, Dünya’daki gibi çevresel kayıplara maruz kalmayacak ve sürekli olarak güneş ışığı alabilecektir. Bu durum, yörüngede toplanacak güneş enerjisinin, Dünya’dakinden 8-9 kat daha fazla olabileceği düşünülmektedir. Schmidt’in ilk bakışta çılgınca görünen bu projesi, bu ekstra enerji potansiyeli sayesinde anlam kazanıyor.
Elbette, bu projenin hayata geçirilebilmesi için hem bu veri merkezlerini yörüngeye taşıyacak araçların, hem de Dünya ile veri aktarımını sağlayacak teknolojilerin geliştirilmesi gerekiyor. Relativity Space’in şu ana kadar ortaya koyduğu projelerin, bunu gerçekleştirecek kapasitede olmadığı görülüyor. Ancak Eric Schmidt’in önerdiği bu proje, gelecekte yaşanabilecek gelişmeler için bir şablon sunması bakımından değerlidir.
