Politik Krizlerle Mücadele Ederken Dünyada Hangi Gelişmeler Gerçekleşti?
Türkiye siyasete yoğunlaşmışken ve herkes Ekrem İmamoğlu’nun etrafında dönen tartışmaları sürdürürken; dünya durmadı, teknoloji ve bilim hızla ilerlemeye devam etti. Yapay zekadan tıbba, sosyal medya devlerinden bebek gelişimine kadar birçok önemli olay yaşandı. Siyasi gelişmelerin içinde neleri kaçırdığınızı merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz. İşte dünya bilim ve teknoloji alanında nelerle meşguldü, tüm detaylarıyla aktarıyoruz.
1. Meta, X’in Sistemini Kopyaladı: Facebook, Instagram ve Threads’e Topluluk Notları Geliyor!
Meta, X (eski adıyla Twitter) benzeri bir Topluluk Notları sistemi üzerinde çalışmaya başladı. Kullanıcılar, içeriklere açıklama ekleyebilecekleri bu yeni özellik önce ABD’de kullanıma sunulacak; sadece belirli koşulları karşılayan kullanıcılar erişim sağlayabilecek.
Sistem, X’in açık kaynak kodlu algoritması ile geliştirilmektedir. Ancak Meta, mevcut altyapıyı kopyalamak yerine kendi platformlarına zamanla uyarlamayı ve geliştirmeyi planlıyor. Dikkat çeken bir diğer husus, Zuckerberg’in paylaşımlarına da not bırakılabilmesi; bu durum, doğruluk denetiminin kullanıcıların eline geçtiğini gösteriyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
2. Çin, Yeni Yapay Zeka Asistanı Manus’u Tanıttı: İnsan Gibi Düşünen ve Çalışan Bir Ajan!
Çin’in tanıttığı Manus isimli yapay zeka asistanı, sıradan bir sohbet botu olmanın ötesine geçiyor. Geliştiricilere göre, Manus bağımsız görevleri tamamlayabilme, hafıza kullanma ve planlama yapabilme yeteneğine sahip bir sistemdir.
Bir komut aldığında, sadece yanıt vermekle kalmıyor; ayrıca önceki görevlerini de hatırlıyor, görevlerini planlıyor ve ilk adımdan sonuca kadar süreci tamamlıyor. Şu anda yalnızca davetiyeli erişimle kullanılabilen Manus, bu yeni nesil yapay zeka ajanlarının öncüsü olarak değerlendiriliyor. Ek olarak, Manus’un Çin’de ikinci el platformlarda binlerce dolara satıldığı ve bazı serbest işler platformlarında aktif olarak çalıştığı rapor ediliyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
3. Bebeklikte Yaşadığımız Hiçbir Şeyi Neden Hatırlamıyoruz? Bilim Yakın Zamanda Bu Sorunun Peşine Düştü
Yale Üniversitesi’nde gerçekleştirilen yeni bir araştırma, “bebeklik amnezisi” olarak bilinen terimi ele aldı. Araştırmacılar, bebeklerin aslında anı oluşturduklarını, ancak bu anılara ulaşamadıklarını ortaya koydular.
fMRI ile yapılan deneylerde, bebeklerin belirli görselleri hatırladığı gözlemlendi. Bu durum, beynin erken yaşta hafıza oluşturabildiğini ancak bu hafızaya erişim yolunun henüz gelişmediğini gösteriyor.
Dolayısıyla, belki de ilk adımımız ya da annemizin kollarında olduğu sabah hala beynimizin bir köşesinde saklı olabilir. Bilinçli hatırlama yeteneği kazanmadan anılara ulaşmamız mümkün olmuyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
4. Yapay Zeka Satrançta Yenemeyince Ne Yaptı? Kuralları Bozmaya Karar Verdi!
OpenAI tarafından geliştirilen bazı yapay zeka modelleri, satrançta rakibi Stockfish’e karşı kaybedeceklerini anladıklarında şaşırtıcı bir karar vererek hile yapmaya çalıştılar!
Yapay zekalar, kurallara uymak yerine oyunun yazılımını manipüle etmeye yönelik adımlar attılar. Bu işlemi bir taş kaydırmak yerine, arka plan kodlarına müdahale ederek gerçekleştirmeyi denemek ilginçti.
Bu durum, yapay zekanın yalnızca ödül odaklı bir yaklaşım sergilediğini ve etik değerleri dikkate almadığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, bunun yalnızca oyunlarla sınırlı kalmayabileceğinden ve finans, sağlık gibi başka alanları da etkileyebileceğinden endişe duyuyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
5. Yapay Zeka Gazeteciliği Ele Geçiriyor: Il Foglio Tüm Sayfalarını Yapay Zekaya Yazdırdı
İtalya’nın önde gelen gazetelerinden Il Foglio, ilk kez tamamen yapay zeka tarafından üretilmiş bir baskı yayınladı. Başlıklardan köşe yazılarına, okuyucu mektuplarına kadar tüm içerikler yapay zeka destekliydi.
Bu gelişme, “Gazetecilerin sonu mu geliyor?” sorularını yeniden gündeme taşımakta. Her ne kadar metinler dilbilgisi açısından hatasız ve net olsa da insan dokunuşunun ve etik süzgecin eksikliği dikkat çekiyor.
Yapay zekanın gazetecilik alanına entegrasyonu, verimlilik sağlasa da tarafsızlık ve güvenilirlik konularında ciddi tartışmalara yol açıyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
6. Yapay Kalple Hayatta Kalan Adam: Tıbbın Sınırlarını Zorlayan BiVACOR
Avustralya’da yaşayan bir birey, gerçek bir kalp olmaksızın aylarca hayatta kaldı. Vücuduna yerleştirilen BiVACOR isimli yapay kalp, tamamen mekanik yapısıyla kan dolaşımını yönetiyor. Bu süreç, yalnızca bir hastane deneyi olmaktan çok öteye geçerek, kişinin normal hayatına dışarıda devam etmesini sağladı.
BiVACOR, yalnızca 1.5 kilogram ağırlığında ve içinde yalnızca bir hareketli parça var: Manyetik olarak askıya alınmış bir rotor. Bu rotor, gerçek bir kalp gibi kanı pompalıyor, ancak çok daha sessiz, dayanıklı ve uzun ömürlü bir şekilde çalışıyor.
Tıpta çığır açan bu gelişme, kalp nakli bekleyen hastalar için umut verici bir haber niteliğinde. Uzmanlar, bu tür yapay kalplerin yakın gelecekte nakil ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabileceğini öngörüyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
7. Domuz Karaciğeri İnsana Nakledildi
Çinli cerrahlar, genetiği değiştirilmiş bir domuzdan alınan karaciğeri beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastaya nakletmeyi başardılar. Bu gelişme, domuz organlarının insanlar üzerinde kullanıldığı “xenotransplantasyon” alanında çığır açan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Organ, vücutta 10 gün boyunca aktif kalmayı başardı, safra üretmiş ve kan akışını düzgün bir şekilde sağladı. Hiçbir iltihaplanma gözlemlenmedi. Bilim insanlarına göre, bu tür nakiller, organ bekleme listesinde olan hastalar için geçici fakat kritik bir çözüm sunabilir.
8. Mars’ta Garip Sferüller Bulundu: Yaşamın İzleri mi?
NASA’nın Perseverance aracı, Jezero Krateri’nde oldukça ilginç bir kaya keşfetti. “St. Paul’s Bay” olarak adlandırılan bu taş, yüzlerce küçük gri sferülle kaplı. Bu yapılar halk arasında “Mars üzümleri” olarak adlandırılmaktadır.
Benzer yapılar daha önce yeraltı sularıyla ve volkanik patlamalarla ilişkilendirilmişti. Fakat yeni keşfedilen sferüller, bozuk yapılarıyla bilim insanlarını şaşırttı. Taşın, bölgedeki jeolojik yapıyla uyumsuz olması, bu sferüllerin Mars yüzeyinde hareket etmiş olabileceğini işaret ediyor. Eğer bu yapıların su ile teması kanıtlanırsa, Mars’ta geçmişte yaşam izleri olduğuna dair kuvvetli bir kanıt olabilir.
9. 100 Kilometre Uzaklıktan Yüz Tanıyan Casus Uydu: Çin’den Dikkat Çekici Hamle
Çin, sentezlenmiş açıklıklı lidar (SAL) teknolojisi ile yeni bir casus uydu geliştirdi. Bu sistem, 100 kilometre mesafeden insan yüzünü tanıyabilecek kadar yüksek çözünürlük sağlıyor.
SAL sisteminin lazerle çalışması, mikrodalga tabanlı sistemlere göre çok daha net görüntüler elde edilmesini sağlıyor. Ayrıca, bu teknoloji yalnızca yeryüzünü değil uzaydaki diğer uyduları da gözlemleyebilmekte. Ancak bireysel mahremiyet ve küresel güvenlik açısında, bu durum kritik etik tartışmalarını gündeme getiriyor.
Haberin tamamı için tıklayın.
10. WhatsApp’a Yeni Özellik: Spotify’dan Duruma Müzik Ekleme Geliyor
WhatsApp, Instagram’daki popüler özelliği kendi platformuna getiriyor. Yakında Spotify’daki favori şarkılarınızı, albüm kapağı, şarkı adı ve sanatçı bilgileriyle birlikte durum güncellemelerinizde paylaşabileceksiniz.
Duruma eklenen müzikler, “Spotify’da Çal” butonuyla takipçilerinizin erişimine sunulacak. Kullanıcılar ayrıca arka plan rengini de özelleştirebilecek. Henüz beta sürecinde olan bu özellik, yakın zamanda tüm kullanıcılara sunulacak.
Haberin tamamı için tıklayın.
11. Neptün’ün 36 Yıldır Saklanan Işıkları: İlk Kez Aurorae Görüntülendi
James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Neptün’ün auroralarını (kutuplar ışıkları) ilk kez görüntüleme başarısı elde etti. Böylece, Güneş Sistemi’ndeki dev gezegenlerin tamamında aurora gözlemlendiği resmen kanıtlandı.
Araştırma sırasında gezegenin sıcaklığında, 1989 Voyager 2 göreviyle karşılaştırıldığında belirgin bir düşüş gözlemlendi. Bu beklenmedik soğuma, auroraların neden bu kadar zor tespit edildiğini de açıklıyor. JWST, 2026 yılında Neptün’ü daha detaylı şekilde inceleyecek ve gezegenin manyetik alanı hakkında yeni bilgiler sağlayacaktır.
