Telefonunuzu Bir Kenara Bırakıp Kitap Okuma Alışkanlığını Kavuşturmanın Etkili Yolları

Oxford Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı profesörü olan Sir Jonathan Bate, son zamanlarda lisans öğrencilerinin okuma listelerindeki kitapları takip edememelerinin yarattığı “dikkat süresinin kısalması” ile ilgili kaygılarını paylaştı. BBC Radio 4’ün Today programında yaptığı açıklamada, “Artık haftada üç roman okuyabilen birçok öğrencinin, üç haftada bir roman bitirmekte zorluk çekeceğini” belirtti.

Kitaplara odaklanmakta güçlük çekenler yalnızca gençler değil. Yetişkinlerin yalnızca yarısının zevk için düzenli olarak kitap okuduğu tespit edildi. Peki, telefonlarımızı bir kenara bırakıp okumaya nasıl dönebiliriz?

1) TELEFONUNUZU EN UZAĞA KOYUN

Dijital detoks uzmanı ve My Brain Has Too Many Tabs Open kitabının yazarı Tanya Goodin, “Eğer okuyacaksanız, telefonunuzu başka bir odada bırakın” tavsiyesinde bulundu. Goodin, telefonlarımızı yakın mesafede tuttuğumuzda problem çözme yeteneğimiz ve IQ’muz üzerindeki olumsuz etkileri araştırarak şu bilgiyi aktarıyor: “Cihazımız başka bir odada olduğunda gerçek anlamda odaklanabiliyoruz.”

Verimlilik uzmanı Cal Newport da benzer şekilde, “Evdeyken telefonunuzu belirli bir alanda tutun,” diyor. “Bir şey kontrol etmeniz gerektiğinde, telefonun bulunduğu yere gidin.” Eğer telefonunuz yanınızda değilse, “okurken can sıkıntınız oluşursa devam etmek daha kolay olur.”

2) FİZİKSEL KİTAPLAR OKUYUN VE NOT ALIN

Yazar ve The Big Scottish Book Club’ın sunucusu Damian Barr, her zaman yanına bir kitap almayı ihmal etmiyor: “Yanımda bir kitap yoksa okuyamam. Telefonumdaki sosyal medya, kitaplarla her zaman karşılaştırıldığında kaybediyor, bu yüzden fiziksel bir kitaba ihtiyacım var.” Sosyal medya kullanımını sınırlayan uygulamalar kullandığını belirten Barr, “Bunu engelleyebiliyorum ama en azından ne kadar zaman harcadığımın farkında oluyorum.”

King’s College London’da yazar ve İngilizce profesörü olan Lara Feigel, öğrencilerinin okumakta zorlandığını ifade ediyor. “Onları çevrimiçi okumak yerine gerçek kitap kopyaları satın almaya teşvik ediyorum ve kâğıtlara elle not almayı öneriyorum – bazen kitaplarını getirmelerini isteyip altını çizdikleri yerleri göstermelerini sağlayabiliyorum” diyor.

Goodin, “Kitap okumanın zevkinin bir parçasıdır. Yeni bir kitap almayı, koklamayı ve kapağını açmayı seviyorum. Bu, bir ekrandan daha fazla dopamin salgılar” şeklinde konuştu.

3) BEYNİNİZİ YENİDEN EĞİTİN

You’re Booked podcast’inin sunucusu ve yazar Daisy Buchanan, “Okuma bir maratondur, koşu değil” diyor. “Çocukken okuma bize doğal geliyordu ama şimdi dikkatimizi dağıtan çok fazla etken var. En kısa sürede başlayıp, zamanla artırabiliriz” şeklinde öneride bulunuyor.

Goodin, her seferinde 10 sayfalık bir hedef koymayı öneriyor.

4) OKUMAK İÇİN EN UYGUN ZAMANI VE YERİ BELİRLEYİN

Buchanan için bu durum sabahın en erken saatlerinde gerçekleşiyor. “Uyandığımda aklım kaygılarla dolu. Öncelikle okuyacak bir kitap alırsam, telefonuma dalmadan, zihnime özlemiş olduğu bilgileri vermiş oluyorum; bu da dikkatimi toplama konusunda yardımcı oluyor” diyor.

5) OKUMAYI BİR YÜK GİBİ GÖRMEYİN

Buchanan, önemli kitapların bir başlangıç noktası değil, bir hedef olduğunu belirtiyor. “Gerçekten zorlayıcı olan kitaplara yönelmek için keyifli ve eğlenceli kitaplarla başlamalısınız.” Akıllı telefonların etkisi altındayken, edebiyata olan sevgisini yeniden canlandırmak için gençken sevdiği Judy Blume kitaplarına geri döndüğünü ekliyor.

Goodin, bir kitap kulübüne katılmanın sizi bir kitabı bitirmeye motive edebileceğini vurguluyor. Ayrıca, ilham almak için kütüphaneleri yeniden keşfetmeyi öneriyor.

6) SESLİ KİTAPLAR

Goodin, “Eğer uzun süredir okumadıysanız, sesli kitaplar işe geri dönmek için iyi bir başlangıç olabilir,” diyor. Özellikle işe gidip gelirken ya da köpeğinizi yürütürken çoklu görev yaparak dinlemek için idealdir. Dinlerken bildirimlerinizi kapatmayı unutmayın.

Barr, yılda devasa bir kitap yığınını bitiremiyorsanız kendinizi suçlamamanız gerektiğini belirtiyor. “Okuduğunuz kitabın tadını çıkarın, okuduğunuz ancak bitiremediğinizler için kendinizi kötü hissetmeyin. Önemli olan anlatım kalitesidir.”