
Avusturya’daki Irkçı Saldırıların %61’i Çevrimiçi Gerçekleşiyor – Son Dakika Dünya Haberleri
Avusturya’da, 2024 yılında 1647 ırkçı saldırı kaydedildi ve bunların yüzde 61’inin çevrimiçi platformlarda gerçekleştiği bildirildi.
Ülkede 20 yılı aşkın süredir ırkçı saldırıları izleyen sivil toplum kuruluşu, Irkçılık Karşıtı Çalışma ve Sivil Tepki (ZARA), “2024 Irkçılık Raporu”nu kamuoyuna sundu.
Raporda belirtildiğine göre, 2023’te 1302 olan ırkçı saldırılar, geçen yıl artış göstererek 1647’ye ulaştı. Bu saldırıların yüzde 61’i “dijital platformlarda”, yüzde 39’u ise sosyal yaşamın farklı alanlarında meydana geldi.
“İnternet”, 1009 vaka ile ırkçı saldırıların en fazla yaşandığı alan oldu.
Irkçı saldırıların en yüksek ikinci oranı, yüzde 13 ile “kamuya açık alanlar”da kaydedilirken, ülkede geçen yıl “eğlence ve hizmet” sektöründe yüzde 11, “kamu kurum ve kuruluşlarında” ise yüzde 6 oranında ırkçı saldırı gerçekleştirildi. Sosyal yaşamın diğer alanlarında da yüzde 8 oranında saldırı bildirildi.
Irkçı saldırıların yüzde 79’u tanıklar tarafından, yüzde 21’i ise mağdurlar tarafından rapor edildi. Bu oranın, “Bunu kayda geçirecek olsak da ya da polise bildirecek olsak da sonunda bir sonuç alamayız” düşüncesinin bir yansıması olduğu ifade edilmektedir.
“MAĞDURLAR ŞİKAYET MEKANİZMALARINDAN YETERSİZ”
ZARA yöneticisi Rita Isiba, rapora ilişkin yaptığı sunumda, bu yılki raporun daha çok sağlık sektöründe karşılaşılan ayrımcı, dışlayıcı ve ırkçı tutumlara odaklandığını vurguladı.
Isiba, raporun, göçmenlerin ve göçmen kökenli bireylerin tıbbi kurumlarda genellikle dikkate alınmadığını, şikayetlerinin göz ardı edildiğini ve acılarının önemsiz görüldüğünü belirterek, “Irkçılık, bir bireyin tıbbi bakım kalitesini etkileyecek boyuta ulaştığında, bu durum hayati riskler doğurabilir. Araştırmalarımız, mağdurların etkili şikayet mekanizmalarından ve korunma alanlarından mahrum olduğunu göstermektedir.” dedi.
Irkçılık Raporu’nda belgelenen vakaların sıradan olgulardan ziyade yapısal bir soruna işaret ettiğini vurgulayan Isiba, bununla mücadele etmek amacıyla siyasi karar vericilerin tutarlı önlemler alması gerektiğini, sivil toplumun da katkı sağlamasının önemine dikkat çekti.