Sinema & Dizi

Derry’ye Hoş Geldiniz: 1. Sezon 4. Bölüm Analizi

IT: Welcome to Derry 1. Sezon 4. Bölüm İncelemesi

IT: Welcome to Derry, yavaş ama etkileyici bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Geçen hafta, görsel efektlerle zenginleştirilmiş bir bölümde, Stephen King evrenine dair pek çok ayrıntı sunulmuştu. The Shining romanından Dick Hallorann, Pennywise ile karşılaşmış ve genç ekibimiz, kaybettikleri arkadaşlarının saldırısına maruz kalmıştı. Bölüm, sonlarında korkutucu bir görüntü ile sona ermişti.

Bu haftaki hikaye, muhtemelen en çok beğenilecek bölümlerden biri olma potansiyeline sahip. Pennywise, tam olarak yüzünü göstermese de saldırılarını artırdı; artık çok daha saldırgan ve cesur davranıyor. Derry’nin üzerindeki karanlık, herkesi sarmalamış durumda.

Makro evrenin laneti Dünyada

Bowers ailesinin korkunç komiseri, gençlerin kanıtlarını -biraz da haklı olarak- alay konusu yapınca umutlar sarsılıyor. Ronnie, Shawshank Hapisanesi’ne götürülmeden önce babasını kurtarmaya çalışıyor. Lilly’nin ise, komiserin akıl hastanesi tehdidi yüzünden elleri bağlı. Bir yandan, Marge’ın durumu tepki mi göstereceğimiz yoksa acımamız mı gerektiği konusunda belirsizlik yaratıyor. Patty’bör’lerin yeni oyununda piyon olmaktan kaçamıyor ama bunun ağır sonuçları oluyor.

Ancak en önce, beni diziye en çok bağlayan karakter odaklı anlatının yeni parçalarını görüyoruz. Çocukluk arkadaşı Komutan Shaw’ın yaptıklarını merak eden Rose, Hanlon ailesini ziyarete giderek Charlotte’un ağzından bilgi almaya çalışıyor; ancak asıl mesele, aralarındaki dostluğun filizlenmesi. Bu dostluk, haksız yere suçlanan Ronnie’nin babası için bir umut kaynağı oluyor. Güneyde aktif bir hak savunucusu olan Charlotte, zekasını kullanarak nezaretteki Hank ile iletişim kuruyor.

Sonuç olarak, her iki saldırı anı da oldukça etkileyici ve rahatsız edici. En önemlisi, bölümler ilerledikçe daha etkili hale gelen senaryo sayesinde Derry’i ve hâlâ dünyanın birçok yerinde var olan sorunlarla yüzleşiyoruz. Liste, savaş ihtimali, toplumsal paranoya, ırkçılık ve yetki suistimalleri gibi konularla uzayıp gidiyor.

Pennywise’ın güç kaynağı: Nefret

Nezaretteki Hank’in hakları ihlal ediliyor ve bunun farkında bile değil. Will’in babası, çevrede biri olduğunda aklına ilk olarak bir ırkçı saldırı geliyor. Benzer şekilde, kimlik arayışı içindeki Marge’ın piyon olarak kullanılması ve okul içindeki zorbalık da dizinin derinlemesine incelediği konular ve yalnızca etiketler değil, karakter motivasyonlarının dinamosu konumundalar. Stephen King’in orijinal metni ve evreninde daima bu temalar öne çıkıyor. Dizinin en büyük başarısı ise, bu hassas konuları doğal bir şekilde işlemesi.

Bu hafta, tüm bu öğelerin bir araya geldiği ve önceki bölümlerden daha hızlı bir akış izlediğimiz bir bölümle karşı karşıyayız. Her hikaye akışı, yavaş yavaş birbirine bağlanırken, korku unsurları da eksik edilmiyor. Bölümün en etkileyici kısmı ise son on dakikası. Dick, yerli birinin zihnine giriyor ve özel yeteneğini kullanarak gizemli varlık hakkında çok şey öğreniyor.

Pennywise’a giriş 101

Bu bölümde, yönetmen Andrew Bernstein bizi milyonlarca yıl geriye götürüyor. IT’in bu gezegene iniş hikayesini, ilk insanlarla tanışmasını ve Amerikan yerlileriyle yaşadığı çatışmaları gözler önüne seriyor. Bernstein, belki biraz aşırı steril bir görsellik sunuyor ama yine de etkileyici olduklarını yadsımamak gerekir. IT’in neden Derry sınırlarında hapsolduğunu da öğreniyoruz. Farklı formlara bürünen Pennywise’ın, bir Amerikan yerlisine saldırması ve içinden çıkan dikenli taç takan bebek figürü oldukça anlamlı.

Sonuç olarak, bir saati aşan süresiyle bu bölüm, o malum evin kapak güzelliğiyle sona eriyor.

Benim için, bu bölüm elimizdeki en iyi örneklerden biriydi. İzleyiciye, gelecekte beklenenlere sağlam temeller atan, dengeli ve gerilim dolu bir anlatı sundu. Tüm bağlantılar bu kadar sıkı bağlanırken, artık Pennywise’ın gelecek bölümde yüzünü göstereceğini söylemek yanlış olmaz sanırım.


Dördüncü bölüm, sezonun şimdiye kadarki en iyilerinden biri olarak dikkat çekiyor; çocuklar için sürekli bir korku kaynağı olurken, Derry’nin tarihsel felaketlerinden birinin yaklaştığını da hissettiriyor. Şok edici anlar, bolca kan ve en önemlisi, Pennywise’ın başlangıç hikayesine dair zengin içerik bu bölümde mevcut.