Sinema & Dizi

Cannes 2025: Altın Palmiye Yarışı ve Festivalin Ritimleri

Genç yeteneklerin ustalarla buluştuğu, sanat ve siyasetin iç içe geçtiği bir koleksiyon… Festival, Croisette’in ışıltısı altında yeniden başlıyor!

Festival de Cannes

Yarışmadaki Filmler: Usta İsimler ve Yeni Yetenekler

Cannes Film Festivali, Altın Palmiye için yarışacak 21 filmle, usta yönetmenleri taze isimlerle bir araya getiriyor. Her film, yönetmenlerinin geçmişi ve üslubuna dair izler taşırken, güncel dünya sinemasının yönelimlerini de yansıtıyor. İşte Palmiye yarışındaki filmler ve yönetmenleri hakkında kısa bilgiler:

The Phoenician SchemeWes Anderson: Eşsiz tarzıyla tanınan Anderson, bu kez kara mizah içeren bir casusluk hikayesiyle dönüyor. Zengin iş insanı Zsa-zsa Korda, servetini kızına bırakmaya karar verirken, baba-kız uluslararası entrikalar ve suikastlerle dolu bir komploda kendilerini buluyor. Anderson’ın simetrik görselliği ve etkileyici oyuncu kadrosu yine izleyicileri renkli ve absürd bir dünyaya davet edecek.

EddingtonAri Aster: “Hereditary” ve “Midsommar” gibi korku filmleriyle tanınan Aster, bu kez Amerikan taşrasına mizah ve dehşeti getiriyor. 2020 pandemisi sırasında New Mexico’da geçen filmde, bir şerif ile belediye başkanı arasındaki gerginlik, toplumu ikiye bölen bir krize dönüşüyor. COVID-19 karantinasını hicivsel bir “modern western” olarak işleyen Aster, hayal gücünü toplumsal bölünmeye yansıtıyor.

Jeunes Mères (The Young Mothers’ Home) – Jean-Pierre & Luc Dardenne: Sosyal gerçekçi sinemanın öncülerinden Dardenne Kardeşler, bu kez genç annelerin zorlu yaşamlarına dair bir hikaye sunuyor. Zorlu koşullarda büyüyen beş genç anne ve çocukları, bir sığınma evinde kalıyor. Yönetmenler, genç yaşta anne olmanın getirdiği zorlukları sade ve dokunaklı bir dille ele alıyor.

AlphaJulia Ducournau: “Titane” ile Altın Palmiye kazanan Ducournau, 1980’lere uzanan cesur bir film sunuyor. 11 yaşındaki bir kız, bir söylenti nedeniyle dışlanıyor. AIDS salgınının başlangıç döneminde geçen “Alpha”, toplumsal paniği ve beden korkusunu bir araya getirerek izleyiciye “şok edici” bir deneyim sunuyor.

RenoirChie Hayakawa: Japon sinemasının yükselen ismi Hayakawa, “Renoir” filmiyle yarışmaya katılıyor. 11 yaşındaki bir kızın bakış açısından karmaşık bir yetişkin dünyasını anlatan film, toplumsal hassasiyetleri bilimkurgu unsurlarıyla irdeliyor.

The History of SoundOliver Hermanus: Güney Afrikalı yönetmen Hermanus, I. Dünya Savaşı sonrası bir dönem filmi sunuyor. İki genç adamın, Amerikan kırsalında halk şarkılarını kaydetme çabası etrafında gelişen aşk hikayesini işleyen film, hafıza ile aşkı bir araya getiriyor.

La Petite Dernière (The Last One) – Hafsia Herzi: Genezden gelen bir arsızlıkla, Fatima Daas’ın otobiyografisini beyazperdeye aktararak, farklı kimlikler arasında denge kurmaya çalışan genç bir annenin hikayesini anlatıyor.

SiratOliver Laxe: İspanyol-Galiçyalı yönetmen, maneviyatla örülü bir öyküyü Kuzey Afrika’daki bir arayış çerçevesinde sunuyor. Bir baba, kaybolan kızını aramak için çöllerde bir festivale giderken, gençlik altkültürünün kaosunu karşı karşıya getiriyor.

New Wave (Nouvelle Vague) – Richard Linklater: Linklater, Fransız sinemasına odaklanarak, 1959’da Jean-Luc Godard’ın “À Bout de Souffle” filminin yapım sürecini ele alıyor. Film, gerçek karakterleri barındırıyor ve Linklater’ın mizahi yaklaşımını yansıtıyor.

Two ProsecutorsSergei Loznitsa: Loznitsa, Stalin dönemindeki Sovyetler Birliği’ne dair çarpıcı bir hikaye sunuyor. Bir mektup, idealist bir savcının yolsuzlukları gün yüzüne çıkarmak için harekete geçmesine neden oluyor.

FuoriMario Martone: İtalyan yazar Goliarda Sapienza’nın hayatını konu alan bu film, kadın dayanışmasının gücü üzerine bir biyografik drama olarak öne çıkıyor.

O Agente Secreto (The Secret Agent) – Kleber Mendonça Filho: Brezilyalı yönetmen, askeri diktatörlük dönemine dair bir hikaye anlatıyor. Marcelo’nun karanlık geçmişi, tehlike dolu bir çatışmaya dönüşüyor.

Dossier 137 (Case 137) – Dominik Moll: Fransız polisiye dünyasında gerçekçi bir anlatımla, bir müfettişin sıradan görünen bir dosyada karşılaştığı beklenmedik unsurlar etrafında dönüyor.

Un Simple AccidentJafar Panahi: İranlı yönetmen, baskılara rağmen sinemasını sürdürmeye devam ediyor. Gizemli bir olayın ardından gelişen olaylarla toplumsal eleştirisini sürdürüyor.

The MastermindKelly Reichardt: Bağımsız sinemanın önemli isimlerinden Reichardt, suç temalı bir drama ile seyirci karşısına çıkıyor. Film, bir suç dehasının planlarına odaklanacak.

Eagles of the RepublicTarik Saleh: Mısır sinemasının devrimine dair bir hikaye sunan film, devletin kültürel kontrolü ile birey arasındaki çatışmayı ele alıyor.

Sound of FallingMascha Schilinski: Dört kuşak kadının geçmiş bağlarını inceleyen bu film, aile mirası, kadın dayanıklılığı ve zamanın döngüselliği temalarını işliyor.

RomeríaCarla Simón: Kazanılan Altın Ay’dan sonra Simón, kaybolmuş ailesini bulma çabasını konu alıyor. Yıllar sonra, geçmişle yüzleşmek için çıktığı yolculuk gözler önüne seriliyor.

Sentimental ValueJoachim Trier: Trier, unutulan anılar ve sanatın bir araya geldiği bir aile hikayesini anlatıyor. Filmin güçlü kadrosu ile dikkat çekiyor.

Die, My LoveLynne Ramsay: Ramsay, genç bir annenin kaybettiği içsel dünyasını anlatan bir filmle geri dönüyor. Film, yoğun duygusal temalarla dolu bir anlatı sunuyor.

Mother and ChildSaeed Roustaee: Roustaee, kuşaklar arası çatışmaları masalsı bir dille işlerken bireysel direnişi ve toplumsal normları harmanlıyor.

Yukarıdaki listedeki filmler, Cannes 2025 ana yarışmasında sunulan geniş seçenekleri gözler önüne seriyor. Wes Anderson’un komedisi, Dardenne’lerin sosyal dramı, Panahi’nin alegorisi ve Reichardt’ın tür deneyleri gibi farklı tonlar bir arada. Ancak, Asya sinemasının daha az temsil edildiği, Amerikalı yönetmenlerin yoğunlukta olduğu dikkat çekiyor. Sonuç olarak, Cannes’da rekabetin yoğun olduğu ve sinemaseverleri hem ustalıklı hem de sürprizlerle dolu bir seçki bekliyor.