Nasıl Yapılır?

İlk Bilgisayar Nasıl Ortaya Çıktı ve Ne Zaman Kullanılmaya Başlandı?

İlk bilgisayarların nasıl bir yapıya sahip olduğunu düşündünüz mü? Günümüz teknolojisinde masaüstü, dizüstü veya tablet gibi farklı modellere sahip bilgisayarlar, geçmişteki gelişmeleri bugünkü haliyle en ilginç buluşlardan biri haline getirmektedir. Temel olarak insan yaşamını daha pratik hale getirmek amacıyla tasarlanan bu cihazlar, zamanla çok farklı işlevler üstlenmiştir. Peki, ilk bilgisayarlar neye benziyordu? Hangi dönemlerde ne amaçla kullanıldılar? Hadi birlikte inceleyelim.

İlk bilgisayar nasıl ortaya çıktı?

Bilgisayarlar, programlama araçları kullanarak veri işleme, saklama ve analiz etme gibi mantıksal işlemleri belirli algoritmalarla gerçekleştiren makineler olup, günümüzde eğitim, iletişim, iş ve eğlence gibi birçok temel ihtiyacı karşılamaktadır. Yaklaşık 100 yıllık bir evrim geçiren bu cihazlar, geçmişte ilk bilgisayar olarak çok daha farklı amaçlarla kullanılmıştır.

Eski zamanlarda oldukça sınırlı nüfus nedeniyle hesaplama işlemleri abaküs gibi basit aletlerle gerçekleştirilebiliyordu. Fakat zaman içinde artan nüfus ve gelişen yaşam koşulları karmaşık hesaplamaların daha kısa sürede yapılmasını gerektirdi.

Bu sebeple bilgisayarların icadına giden ilk aşamalarda Pascal’ın hesap makinesi ve Leibniz çarkı gibi temel matematiksel işlemleri gerçekleştiren cihazlar geliştirildi. Otomatik olarak çalışan ilk elektromekanik bilgisayar olan Mark-1 ise delikli kartların icadıyla ortaya çıktı ve zamanla bu kartlar bellek olarak kullanılmaya başlandı. Programlanabilir ilk bilgisayar olan Z3, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların gizli şifreler oluşturmak amacıyla kullandığı bir bilgisayardı.

Modern bilgisayar ne zaman kullanılmaya başlandı?

Teknoloji dünyasında günümüz bilgisayar gelişmelerinin temeli olarak görülen ve ilk modern bilgisayar olarak bilinen cihaz ENIAC’tır. Fizikçi ve bilgisayar bilimcisi John W. Mauchly ile elektrik mühendisi J. Presper Eckert tarafından geliştirilen ENIAC, savaş sürelerinde atılan bombaların düşeceği yerleri hesaplamak için tasarlanmıştır. İnsan gücü ile yaklaşık 20 saat süren bu işlem, ENIAC ile yalnızca 30 saniye içinde gerçekleştirilebiliyordu.

Mikroişlemci ve entegre devreler gibi teknolojik yenilikler henüz yokken, ENIAC 18.000 adet vakumlu tüp ve her birinin el ile lehimlendiği 5 milyon ek parçadan oluşarak çok büyük bir alanı kaplıyordu ve ağırlığı 30 tondu. İyi bir soğutma sistemi gerektiren ve 50 evin tükettiği kadar enerji harcayan ENIAC, enerji tüketiminde de devasa boyutlardaydı.

1945 yılında ilk denemesi yapılan ve 1947’de kamuya tanıtılan ENIAC, savaş sonrasında hava tahmini gibi birçok bilimsel hesaplama için kullanılarak önemli bir rol oynamıştır. Ancak zamanla daha az enerji tüketen EDVAC ve ORDVAC üretildikten sonra ENIAC da tarihin raflarındaki yerini almıştır. Günümüzde ise ENIAC’a ait parçalar ve üretiminde kullanılan malzemeler Washington’daki Amerikan Ulusal Müzesi’nde sergilenmektedir.