Nvidia CEO’su Jensen Huang: “Fiziksel Yapay Zeka Çağına Geçiş Yapıyoruz!”
Teknoloji alanında gelişmeleri takip edenler için, Nvidia CEO’su Jensen Huang’ın verdiği mesajlar önemli bir değişimin göstergesi. Huang’ın her konuşmasında vurguladığı konu ise: Yapay zekanın bir sonraki büyük aşaması oldukça yakın ve bu aşama “Fiziksel Yapay Zeka” (Physical AI) olarak adlandırılıyor.
Bu açıklama, Nvidia’nın gelecekteki yapay zeka stratejisinin ana noktalarından birini oluşturuyor. Verilmek istenen mesaj ise şu: Yapay zeka artık yalnızca yazılımsal sınırlarla değil, donanım ve fiziksel dünya ile bütünleşecek. Yani çipler, sensörler ve simülasyon kullanarak yapay zeka; fiziksel çevreyle doğrudan etkileşim kurmaya hazırlanıyor.
Huang’ın ifadeleri, yapay zekanın metin veya görüntü üretmenin ötesine geçmeye, robotlar ve otonom sistemlerle gerçek dünyada faaliyet göstermeye başlayacağı bir dönemi işaret ediyor. Bu dönüşüm, Nvidia’nın yeni nesil donanımları, Omniverse ve Cosmos gibi etkili simülasyon platformları ve bu sistemleri eğitecek temel modeller ile sentetik veri üreten yapılarla merkezleniyor.
Huang, yapay zekanın gelişimini dört farklı “dalga” üzerinden açıklıyor. Ona göre yapay zeka son 10 yıl içinde şu dört büyük evrimsel aşamadan geçiyor:
1- Algısal Yapay Zeka (Perception AI): Yaklaşık 10 yıl önce başlayan bu dalga, görüntü ve sesi anlama gibi temel görevleri kapsamaktadır. Bilgisayarlara dünyayı “görme” ve “duyma” yetisi kazandırmaktadır. 2- Üretken Yapay Zeka (Generative AI): Son 5 yılda belirginleşen bu aşama, ChatGPT gibi modeller aracılığıyla metin; MidJourney ve DALL·E gibi araçlarla görsel üretimi mümkün hale getirdi. Bu modeller, kendilerine verilen komutlardan yeni içerikler oluşturabiliyor. 3- Temsili Yapay Zeka (Agentic AI): Şu anda içinde bulunduğumuz ve hâlâ gelişmekte olan bu aşamada, yapay zeka bağlamı anlayarak, mantık yürütme, plan yapma yetisi kazanıyor ve dijital ortamlarda bağımsız olarak hareket edebiliyor. Huang, bu aşamanın çok adımlı akıl yürütme süreçleri nedeniyle 100 kat daha fazla hesaplama gücü gerektirdiğini belirtiyor. Bu tür yapay zeka ajanları, iş süreçlerinin bir parçası haline gelerek milyarlarca dijital çalışan potansiyeli yaratıyor. 4- Fiziksel Yapay Zeka (Physical AI): Bir sonraki büyük adım bu aşamadır ve yapay zekanın fiziksel dünya ile etkileşim kurmasına işaret ediyor. Robotlar veya araçlar gibi sistemlerde somutlaşmaktadır. Bu aşamada yapay zeka; sürtünme, eylemsizlik, yerçekimi, neden-sonuç ilişkileri ve nesne kalıcılığı gibi fiziksel kavramları öğrenmek zorundadır. Yani ChatGPT gibi yalnızca yazılımsal sistemlerden, fiziksel olarak hareket eden uygulamalara geçiş yapılmaktadır. Fiziksel Yapay Zeka’yı farklı kılan temel nokta, yalnızca donanımı kontrol etmesi değil; aynı zamanda fiziksel dünya kurallarını kavrayarak karar verebilmesidir. Huang bunu, şu sözleriyle özetliyor: Yapay zeka artık bağlamı anlıyor, Ne istediğimizi kavrıyor, Cevap üretmenin ötesine geçiyor, Hesaplamanın doğasını temelden değiştiriyor. Fiziksel Yapay Zeka ise bu anlayışı doğrudan fiziksel eyleme dönüştürmeyi amaçlıyor.
Robotlar: Fiziksel Yapay Zekanın İtici Gücü
Jensen Huang’ın en çarpıcı öngörülerinden biri, üretken yapay zeka alanında ChatGPT’nin yarattığı etkinin, genel amaçlı robotik, özellikle insansı robotlar için ‘çok yakında’ bir dönüm noktası getireceği yönünde. Hatta bu insansı robotların ‘5 yıldan kısa bir süre içinde’ mevcut olabileceğini öne sürüyor.
Huang’ın vizyonu sadece bireysel robotlar ile sınırlı değil. Gelecekte fabrikaların tamamen robotik hale geleceğini ve robotik ürünler üreten robotları yöneten sistemler haline dönüşeceğini düşünüyor. ‘Her şey robotik olacak… fabrikalar robotları yönetecek… ve bu robotlar robotik ürünleri üretecek’ ifadelerini kullanıyor. Bu, veri merkezleri için geliştirilen ‘Yapay Zeka Fabrikaları’ konseptini fiziksel üretime taşıyor.
Sonuç olarak, Jensen Huang’ın ‘Fiziksel Yapay Zeka‘ tanımı, bir teknolojik dalgadan ziyade makinelerin dünyamızla etkileşim kurma biçiminde radikal bir değişimi temsil ediyor. Nvidia’nın bu alandaki iddialı adımları, robotların, otonom araçların ve akıllı fabrikaların geleceğinin şekillendirilmesinde insanlık adına önemli sorumluluklar üstleniyor.
Bu makalede öne sürülen düşünce ve yaklaşımlar tamamen yazarların kişisel görüşleridir ve Onedio’nun editöryal politikalarını yansıtmayabilir. ©Onedio
