Meta, gelişmiş yapay zeka modellerinin olumsuz etkilerinin farkında

Instagram, Facebook, WhatsApp ve diğer platformların ana şirketi Meta, gelişmiş yapay zeka modellerinin ciddi sonuçlar doğurabileceğini kabul ediyor.

Son zamanlarda paylaşılan bir belgede Meta, gelişmiş yapay zeka sistemlerinin potansiyel riskleri nedeniyle bazı projeleri durdurabileceğini ifade etti. Şirket, riskleri “yüksek riskli” ve “kritik riskli” olarak iki kategoriye ayırıyor ve bu tür sistemlerin siber, kimyasal ve biyolojik saldırılara yardımcı olabileceğini vurguluyor. Yapay zeka sistemleri şu anda kötü amaçlar için kullanılmakta, daha sofistike sistemler ise herkes için ciddi tehditler ortaya çıkarıyor. Bu bağlamda, OpenAI, Microsoft ve Meta gibi şirketlerin güvenlik önlemlerini artırması elzem. Kullanıcıların eskiden ulaşamadığı kadar fazla bilgiye hızlı bir şekilde erişim sağlaması, insanlık için benzeri görülmemiş bir tehlike oluşturuyor.

Mark Zuckerberg’in açıklamalarına göre Meta, yılın sonuna kadar yapay zeka odaklı 1,3 milyon GPU’ya sahip olmayı planlıyor. Şu anda geniş sunucu altyapısına sahip olan Meta, bu alandaki yatırımlarına 2025 boyunca hız kesmeden devam edecek. CEO Mark Zuckerberg, 2025 yılı için farklı alanlara 60 milyar ila 80 milyar dolar arasında bir yatırım yapmayı hedeflediklerini belirtti. Hedeflenen 1,3 milyon GPU’nun (bu rakamın büyük bir kısmı Nvidia’dan temin edilecek) yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine önemli ölçüde hız kazandıracağı öngörülüyor. Geçtiğimiz hafta ise Microsoft’un 2025 yılında yapay zeka odaklı yeni veri merkezleri için 80 milyar dolar harcama niyetinde olduğu haberleri gündeme gelmişti.

Meta, son birkaç ay içinde Llama 3.3 70B adlı yapay zeka modeliyle dikkatleri üzerine çekti. Yeni modelle ilgili yapılan açıklamalarda şunlar ifade edildi: “Llama 3.3 70B, 405B modelimizin performansını sunuyor, ancak işletmesi daha kolay ve maliyet açısından daha uygun olan en son modelimiz. Çevrimiçi optimizasyonlar da dahil olmak üzere, eğitim sonrası tekniklerdeki en yeni gelişmeler sayesinde 70B modeli, düşük maliyetle yüksek performans sunarak açık kaynak topluluğu için daha erişilebilir bir seçenek haline geliyor.”