Nuri Bilge Ceylan’ın İran Film Festivaline Katılacağı İddiaları Büyük Tartışmalara Neden Oldu – Haberler
İranlı bağımsız sinemacılar, Ceylan’ın hükümet destekli Fajr Film Festivali’ne katılacağının duyurulmasının ardından sert bir açık mektup yayımladı.

Altın Palmiye ödüllü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın, İran hükümeti tarafından düzenlenen Fajr Film Festivali’ne katılmayı kabul ettiği iddiaları uluslararası sinema camiasında yankı uyandırdı. Tepkilerin merkezinde, İran Bağımsız Film Yapımcıları Derneği (IIFMA) tarafından yayımlanan sert bir açık mektup yer alıyor. Dernek, Ceylan’ın olası katılımının İran’daki baskıcı kültürel politikaları meşrulaştırma riski taşıdığına dikkati çekti.
Şiraz kentinde 26 Kasım-3 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek Fajr Film Festivali, İran’ın en büyük resmi film organizasyonu olarak biliniyor. İran resmi ajansı Islamic Republic News Agency (IRNA), festivalde 30 ülkeden seçilen 45 filmin gösterileceğini duyurdu. Festivalin resmi internet sitesinde, Nuri Bilge Ceylan’ın “onur konuğu” olduğu bilgisi verildi. Ayrıca bazı resmi medya organları, yönetmenin festivalin jüri başkanı olacağını iddia etti. Ancak Ceylan, konu hakkında herhangi bir yanıt vermedi.
Ceylan’ın festivale katılma iddiası, İranlı muhalif sinemacılar arasında derin bir rahatsızlık yarattı. Dubai merkezli ve muhalif yapımcı Kaveh Farnam tarafından yönetilen IIFMA, Ceylan’a hitaben yazdığı mektupta şu sözlere yer verdi:
“İslam Cumhuriyeti yönetimiyle iş birliği yaptığınıza dair haberler, eserlerinizi insanî ve entelektüel bakış açınızla takip edenler arasında büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü yaratmıştır.”
Dernek, Ceylan’ın katılımının İran hükümetinin kültürel vitrin oluşturma çabasına katkı sağlayacağını belirterek şu ağır eleştiriyi yöneltti:
“Katılımınız, hükümetin ülkenin kültürel durumu hakkında dünyaya sunmak istediği imajı fiilen güçlendirmektedir. Ancak bu imaj, sansür, baskı ve kısıtlamalarla karşılaşan sanatçıların gerçek deneyimleriyle örtüşmemektedir.”
Mektupta ayrıca İran’daki baskıcı sinema ortamı açıkça ifade edildi. Ülkede devam eden siyasi gerilim, yoğun devlet kontrolü, sert sansür uygulamaları ve hapis cezaları vurgulandı. Özellikle Cafer Panahi ve Muhammed Resulof gibi önemli yönetmenlerin, rejim karşıtı sayılan eserleri nedeniyle cezaevine gönderilmesi, bu baskının somut örnekleri olarak gösterildi.
IIFMA açıklamasında, 2022-2023 yıllarında ülke genelinde yayılan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarına da dikkat çekildi:
“‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi sırasında kamuoyundaki protestoların sert bir şekilde bastırılmasının ardından, İslam Cumhuriyeti her şeyi normalleştirmek için devlet eliyle organize edilen etkinliklere yöneldi. Bu etkinlikler arasında Fajr Film Festivali, artık birçok sanatçı için anlamını yitirmiş bir propaganda vitrini hâline gelmiştir.”
Açık mektup, net bir uyarı ile sonuçlandı:
“Sanatsal itibarınız ve entelektüel yöneliminizle bilinen uluslararası bir yönetmenin adının bu festivalde yer alması, yalnızca prestijinizin bu propaganda gösterisi için kullanılmasından başka bir anlama gelmemektedir.”
Nuri Bilge Ceylan, “Uzak”, “Üç Maymun”, “Bir Zamanlar Anadolu’da”, “Kış Uykusu”, “Ahlat Ağacı” ve en son “Kuru Otlar Üstüne” gibi filmleriyle dünya çapında saygın bir yönetmen olarak tanındı. Usta sinemacı, kısa süre önce 46. Kahire Uluslararası Film Festivali’nde jüri başkanlığı yapmıştı. Ancak İran’daki bu tartışmalı davet, sanat ve siyaset arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme getirmiş durumda. Ceylan’ın nasıl bir tutum sergileyeceği, festival programının netleşmesiyle daha yakından izlenecek.
