Teknoloji Haberleri

Gerçek Oyuncu Bulunmuyor, Yönetmen Koltuğunda Sadece Yapay Zeka: “The Sweet Idleness” Filmi Yolda!


Yeni Dönem Başlıyor: “The Sweet Idleness” Filminde Yapay Zeka Yönetmen

Beyaz perdede devrim niteliğinde bir değişim yaşanıyor. Ünlü İtalyan yapımcı Andrea Iervolino, tamamen yapay zeka tarafından yönetilecek ilk uzun metrajlı film “The Sweet Idleness” ile sinema dünyasına yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Gerçek oyuncuların yer almadığı bu yapım, AI yönetmen “FellinAI” tarafından hayata geçirilecek. Sanat ve teknolojinin sınırlarını sorgulayan bu deneysel proje, hem ilgi hem de endişe uyandırıyor.

Detaylar için okumaya devam edin…

Sinemanın geleceği şekilleniyor.

Sinemanın geleceği şekilleniyor.

İtalyan yapımcı Andrea Iervolino, tamamen yapay zeka ile çekilen ilk uzun metrajlı film projesini duyurdu. Film adı: “The Sweet Idleness” (Tatlı Tembellik). Yönetmen koltuğunda algoritmalar oturmakta.

Iervolino, “Ferrari” (2023) ve “To the Bone” (2017) gibi dikkat çekici projelerin arkasında.

Iervolino, “Ferrari” (2023) ve “To the Bone” (2017) gibi dikkat çekici projelerin arkasında.

Şimdi sinema teknolojisinin sınırlarını aşarak ilerliyor. Iervolino, “The Sweet Idleness”ta insan yaratıcılığı ile yapay zekanın birleştiği bir sistemle projeyi yönlendirecek. Bu, insan ve yapay zeka arasındaki bir iş birliğini temsil ediyor.

Film, “bolluk çağı” olarak adlandırılan bir dünyada geçiyor.

Film, 'bolluk çağı' olarak adlandırılan bir dünyada geçiyor.

Bu evrende iş, yalnızca sembolik bir eylem olmuş durumda; geriye kalan her şey özgürlüğe dayanmaktadır. Yayınlanan ilk fragmandan anlaşıldığı kadarıyla, filmdeki sahneler tamamen yapay zeka ile üretildi ve gerçek setler veya oyuncular kullanılmadı.

Yapay zekanın sinema dünyasında bu kadar hızlı yer bulması, Hollywood’da karışık tepkilere sebep oluyor. Daha önce “yapay zeka oyuncu” projesi Tilly Norwood gündemdeydi ve birçok aktör bu durumu eleştirmişti.
Whoopi Goldberg, “5 bin farklı oyuncunun performansından oluşan bir varlığa karşı rekabet etmek adil değil,” derken; Emily Blunt ise “insani bağı elimizden almaya çalışıyorlar. Bu korkutucu,” demişti.