Teknoloji Haberleri

Okyanus Gözlemi İçin Yenilikçi Çözüm: Yelkenli Dronlar

Okyanusta uzun süreli gözlem için yeni çözüm: Yelkenli dronlar
Okyanusların izlenmesi ve deniz tabanının haritalanması, iklim araştırmalarından askeri istihbarata kadar pek çok alanda kritik öneme sahiptir. Uzun süreli görevler için geleneksel gemilerin kullanımı hem maliyetli hem de operasyonel kısıtlamalar içermektedir. Ancak son zamanlarda geliştirilen yenilikçi bir çözüm, bu süreçleri daha verimli hale getiriyor. ABD merkezli Saildrone tarafından üretilen insansız su üstü araçları (USV), okyanuslarda uzun süreli gözlem yapmayı kolaylaştırmaktadır. Saildrone’un güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan yelkenli dronları, aylarca kesintisiz görev yapma kapasitesine sahiptir.

Saildrone’un filosunda, farklı boyut ve yeteneklerde üç ana sınıf bulunmaktadır:

  • Explorer (7 m): Küçük ancak dayanıklı bu gözetleme aracı, tamamen güneş ve rüzgâr enerjisiyle çalışmakta olup, 365 güne kadar alanda kalabilmektedir.

  • Voyager (10 m): Daha büyük yapısı sayesinde radar, kameralar ve sonar gibi daha ağır sensörleri taşıyabilmektedir.

  • Surveyor (20 m): Amiral gemisi niteliğindedir. Kongsberg EM multibeam sonar ve ADCP gibi ileri seviye haritalama sensörlerini içermektedir, bu sayede enerji şirketlerinin kablo projeleri veya donanmaların haritalama operasyonları için yüksek doğruluk sağlamaktadır.

Araçlar, ortalama 2 kW sürekli enerjiyle çalışmakta; kısa süreli yüksek ihtiyaçlarda ise 4 kW’a kadar tepe yükü sağlanabilmektedir. Bu enerji, rüzgâr yelkeni ve gövdeye yerleştirilen güneş panellerinden elde edilmektedir. Voyager ve Surveyor modellerinde ek olarak 78 beygir gücünde bir dizel jeneratör de bulunmaktadır. Bu hibrit yapı, yoğun sensör kullanımı, düşük güneş ve rüzgâr koşulları veya yoğun deniz trafiği gibi durumlarda ek enerji desteği sağlayarak araçların uzun süreli görevlerde performans kaybı yaşamamasını garantilemektedir.

Saildrone’un Su Üstü Dronları Savunma Sanayisinde de Kullanılmaktadır

Saildrone, bu su üstü dronları başlangıçta iklim ve çevre araştırmaları için geliştirmiş olsa da, son zamanlarda savunma sanayisinde de önemli bir rol oynamaya başlamıştır. ABD Sahil Güvenlik ve ABD Donanması için çeşitli su üstü dronları tasarlayan şirket, dünyanın dört bir yanından devletler ve firmalarla işbirliği yapmaktadır. Örneğin, Danimarka, kritik altyapısını gözetlemek amacıyla yakın zamanda Saildrone USV’lerini test etmeye başlamıştır.

Ancak bu dronların diğer ülkeler tarafından kullanımının güvenli olup olmadığına dair bazı soru işaretleri mevcuttur. Çünkü veri aktarımı şifreli uydu bağlantıları (Iridium/VSAT) üzerinden gerçekleştirilmektedir ve Saildrone, tüm verileri özel bir Mission Portal üzerinde sağlamaktadır. Tüm verilerin ABD merkezli bir şirket aracılığıyla ele geçirilmesi, bu verilerin güvenliğine dair endişelere yol açmaktadır. Sonuç olarak, kritik altyapıları izleyen dronların verileri yabancı bir şirkete iletilmiş olmaktadır. Buna rağmen Saildrone, tüm verilerin şifrelenmiş ve güvenlik sertifikalarıyla korunduğunu vurgulamaktadır.

Saildrone’un filosu şu anda 140’tan fazla araçtan oluşmaktadır. Farklı boyutlardaki modeller, bilimsel araştırmalardan savunma görevlerine kadar çeşitli operasyonel senaryolar için kullanılmaktadır. Saildrone, yeni sözleşmeler ve iş birlikleri sayesinde filo büyüklüğünü önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artırmayı hedeflemekte; bu da teknolojinin sadece prototip aşamasında kalmayıp, ticari ve stratejik olarak sürdürülebilir bir operasyona dönüşeceğini göstermektedir.

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan, açık denizlerde uzun süre gözlem yapabilen su üstü dronları, bilimsel araştırmalardan sahil güvenliğine kadar birçok alanda kritik görevler üstlenebilir. Bu nedenle bu araçların önümüzdeki dönemde hem savunma sanayisinde hem de sivil sektörde daha yaygın hale gelmesi beklenmektedir.