Almanya merkezli Cerabyte, yeni nesil arşiv teknolojileri için 2030 yılına kadar her raf başına 100 petabayt (PB) depolama kapasitesine ulaşmayı hedefleyen seramik nano bellek planını açıkladı. Şirketin bulut tabanlı mimarisi, yüksek yoğunluklu veri depolama ve düşük gecikmeli erişim sağlama vaadi sunuyor.
Pilot sistemden Exabayt vizyonuna
Cerabyte’ın teknolojisi, yalnızca 100 mikrometre kalınlığındaki cam panellere kaplanan 10 nanometrelik seramik filmlere dayanmaktadır. Veriler, femtosaniye lazerlerle bu seramik katmana mikroskobik delikler açılarak işlenir. Okuma işlemi ise yüksek çözünürlüklü kameralarla sağlanmaktadır. Sistemdeki 9×9 cm boyutlarında çok sayıda seramik tablet için medya değişimi tamamen robotik kollarla gerçekleştirilir.
Şirketin mevcut çalışan pilot sistemi, yalnızca 1 PB (1 milyon GB) kapasite, 100 MB/s veri aktarım hızı ve 90 saniyelik erişim süresine sahiptir. Ancak bu yapı, 2026’ya kadar raf başına 1 PB tasarımını doğrulamak amacıyla kullanılacaktır. 2027-2028 yıllarında sistemin veri yoğunluğu çift haneli petabaytlara ulaşacak, erişim süresi 45 saniyeye düşecek ve bant genişliği 200 MB/s’yi geçecektir.
Tam Boyutta Gör 2029-2030 döneminde ise hedef, 100 PB kapasite, 2 GB/s’yi aşan aktarım hızı ve 10 saniyenin altına inen erişim süresi ile tam kapasiteye ulaşmaktır. Şirket, aylık sahip olma maliyetinin mevcut 7.000-8.000 dolar seviyesinden, 2030’a kadar 6-8 dolar seviyesine düşeceğini öngörüyor. Ayrıca 2045 sonrası için daha ileri bir adım planlanıyor: Cerabyte, helyum iyon ışını kullanarak bit boyutunu 300 nm’den 3 nm’ye düşürmeyi ve bu sayede exabayt seviyelerinde depolama kapasitesi sunmayı hedefliyor.
100 yıl ömür, yarı maliyet
Cerabyte’ın çözümü, geleneksel manyetik arşivleme sistemlerine kıyasla en az iki kat daha fazla bant genişliği, 100 yılın üzerinde kullanım ömrü ve terabayt başına yarı maliyet sunmaktadır.
Şirketin desteklediği sürdürülebilirlik odaklı bir araştırma raporu, Cerabyte gibi çözümlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, dünya genelinde veri depolama altyapılarının neden olduğu karbon salınımının azaltılabileceğini göstermektedir.