
Kuantum Bilgisayarlar, RSA Şifrelemesini Kısa Sürede Kırabilir mi?

RSA’nın Sonu Geliyor
Araştırma, Google’ın kuantum bilişim uzmanı Craig Gidney tarafından hazırlanmıştır. Gidney, bu sonuca ulaşırken kuantum algoritmalarındaki ilerlemeler ve hata düzeltme tekniklerindeki gelişmeleri temel aldı. Özellikle yaklaşık modüler üstel hesaplama (approximate modular exponentiation) gibi yeni yöntemlerin, mantıksal kübit ihtiyacını önemli ölçüde azalttığını vurguladı.
Bugün itibarıyla, bir milyon kübitli kuantum bilgisayarlar hala laboratuvar ortamında, yani gerçek hayatta mevcut değiller. Ancak Google’ın çalışması, bu tür sistemlerin inşasına dair teknik yol haritasının artık daha net olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bu gelişmeler kriptografi camiası için bir uyarı niteliği taşıyor: Kuantuma dayanıklı şifreleme sistemlerine geçiş artık ertelenemeyecek bir aciliyet arz ediyor.
Araştırmada önerilen saldırı senaryosunun gerçekleşmesi için kuantum bilgisayarının beş gün boyunca kesintisiz çalışması, olağanüstü düşük hata oranlarıyla işlem yapması ve milyarlarca mantıksal işlemi senkronize bir şekilde gerçekleştirmesi gerekiyor. Mevcut donanımlar bu seviyeden oldukça uzak. Örneğin, IBM‘in “Condor” çipi 1.121 kübit kapasitesine sahipken, Google‘ın “Sycamore” sistemi sadece 53 kübit ile sınırlıdır.
Yeni Güvenlik Standartları Gerekiyor
Donanım üreticileri ise hızla bu eşiğe ulaşmayı hedefliyor. IBM, Tokyo ve Chicago üniversiteleri ile iş birliği yaparak 2033 yılına kadar 100.000 kübitli bir kuantum bilgisayar geliştirmeyi amaçladıklarını açıkladı. Diğer yandan, Quantinuum, 2029 yılına kadar tamamen hataya dayanıklı ve evrensel bir kuantum bilgisayar sunmayı hedefliyor.
Tüm bu gelişmelerin en büyük etkisi, internet güvenliğinin temel taşlarından biri olan RSA gibi şifreleme protokollerinde görülecek. Online bankacılıktan dijital imzaya kadar birçok sistem, mevcut durumda kuantum saldırılarına karşı savunmasız durumdadır. ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST), geçen yıl kuantuma dirençli yeni algoritmaların ilk setini yayımlayarak, 2030 sonrasında mevcut sistemlerin aşamalı olarak terk edilmesini önerdi.
Kaynakça