Oyun

Clair Obscur: Expedition 33’ü Seviyorsanız, Bu 33 Gizemli Fransız Filmini İzlemelisiniz!

Clair Obscur: Expedition 33 artık çıktı ve eleştirmenler hemfikir: bu oyun oldukça, çok Fransızca.

Sandfall Interactive’ın RPG’si, yaratıcı hikaye anlatımı ve şık görselleri ile övülürken, kökeni de oyuncular için bir ilgi noktası haline geldi. Clair Obscur, ülkesinin zengin sanat tarihine bolca görsel referansla dolu, gururla Fransız bir yapım. Oynarken başka medya eserleri ile Fransız kültürünü daha derinlemesine keşfetmek isterseniz, size Fransız sinemasının dünyasına hoş geldiniz diyeceğim. Burada, tuhaf, kural tanımaz filmlerle dolu, dokunaklı, öngörülemeyen ve insana dair bir tarih bulacaksınız. Eğer Clair Obscur: Expedition 33‘ün RPG türünü yenilikçi bir şekilde yeniden yorumlamasını sevdiyseniz, Fransız sinemacıların aynı şeyleri sinema ile nasıl yaptığını da takdir edebilirsiniz.

Kendimce bir mizah katmak için, oyun seanslarınızla birlikte inceleyebileceğiniz 33 farklı Fransız film listesi hazırladım. Bu filmler gerçekten de pek bilinmeyenler mi? Tamam, sinemaseverler bu seçimlerime gülümseyebilir, ama eğer daha çok bir oyun meraklısıysanız, büyük ihtimalle bu filmlerin çoğu size tamamen yabancı. Yine de, Breathless ve The 400 Blows gibi belirgin seçimlerden kaçınmaya çalışarak, daha deneysel veya göz ardı edilen yapımları öne çıkardım. Başlangıç için birkaç önemli filmi vurgulayacağım, fakat listemdeki her şey izleme listenizde olmalı.

Ballet Mécanique

Clair Obscur: Expedition 33‘ün, Final Fantasy gibi Japon klasiklerinde kurulan RPG formuyla yaptığı deneyler üzerine çok konuşuldu. Fransızların biçimsel denemeleri hakkında konuşmamak elde değil: Ballet Mécanique. 1924’te yayınlanan bu Dadaist kısa film, o dönemde sinemanın sesi hala belirlenirken, filmde nasıl bir şeyin olabileceğini genişleten bir yapım olarak öne çıkıyor. Bilinç akışı görüntüleri ve animasyonlar ile dolu bir flürit, sinemanın geleneklerini sorgulayan bir mirasın kapısını aralıyor. Clair Obscur bunun ruhuna biraz şey borçlu mu? Umuyorum öyledir.

Last Year at Marienbad

Clair Obscur‘ün gücünün bir kısmı görsel tasarımından geliyor, bu tasarım hem surreal hem de rahatsız edici olabiliyor. Bu da beni, her zaman favorilerimden olan Last Year at Marienbad’ı önermeye itiyor. Alain Resnais tarafından yönetilen bu avangard drama tamamen bir otelde geçiyor ve bir yasak aşk üzerinden şekilleniyor. Zaman ve mekân algınızı sarsacak yavaş ve kafa karıştıran bir film. En ikonik sahnesinde kamera, insanların ve çalıların tutarsız gölgeler oluşturduğu bir bahçeye odaklanıyor. Elbette Clair Obscur kadar fantastik değil ama, insanın aklında kalacak şekilde rahatsız edici bir anlatıma sahip.

Au Hasard Balthazar

Clair Obscur “tuhaf” bir yapıma sahip olabilir, fakat aynı zamanda son derece de nazik. Birlikte yas tutmanın ve yeni bir gelecek inşa etmek için birleşmenin insan hikayesini anlatıyor. Tasarımı abartılı olmasına rağmen bu durum, hikayeye temel bir derinlik katıyor. O duyguyu mükemmel bir şekilde yansıtan harika bir Fransız filmi var: Au Hasard Balthazar, benim diğer kişisel favorilerimden biri. Bu sessiz film, bir eşeğin yaşamını, onun çiftlikler ve aileler arasında geçiş yapmasıyla takip ediyor. Bir hayvan hikayesi olmasına rağmen, onun masum gözleriyle çevresindeki insan dramalarını gözlemliyoruz. Bu, izleyicideki insani bağlılığı yeniden düşünmeye yönlendiren bir klasik. Balthazar, Monaco gibi desek yalan söylemiş olmam!

Weekend

Fransız film tarihinden bahsetmeden Jean-Luc Godard ve Yeni Dalga hareketini anmak mümkün değil. Godard, Agnès Varda ve François Truffaut gibi sinemacılar, zamanı geldiğinde sinemada kurulan her kuralı kırmaktan keyif aldılar; sert el kameraları kullanmaktan, sahnelere rastgele kesmeler eklemeye kadar birçok yeniliğe imza attılar. Ancak Fransız Yeni Dalga hareketinin filmleri tamamen karşı-kültürel yapımlar değildi; o dönemin Fransız sinemacılarını etkilemiş olan Amerikan filmlerine büyük ölçüde bağlıydılar. Eğer Clair Obscur ile aranızdaki bağlantıyı kurmaya çalışıyorsanız, Weekend filmi, bunun bir yanı olabilir. Godard’ın en çetin ve biçimsel olarak yenilikçi filmlerinden biri olan Weekend, unutulmaz sahnelerle dolu bir tüketimci eleştirisi sunuyor. Bir trafik sıkışıklığına bakışınızı bir daha asla aynı şekilde yapmayacaksınız (ama uyarayım, filmde zor kalp atışlarına neden olabilecek bir hayvan ölümü de var).

Atlantics

Açıkçası, bu dört film, sinema ile yeni tanışanlar için zor bir başlangıç olabilir. Bu yüzden son olarak daha ulaşılabilir bir geçiş filmi öneriyim: Atlantics, 2019 yapımı bir drama ve Netflix üzerinden izlenebilir. Hem yoğun hem de sade bir şekilde, yas ve bir mülteci krizini, sakin bir hayalet hikâyesi üzerinden işliyor ve onu izledikten sonra aklımdan çıkmadı. Listemdeki diğer filmlerden daha çok, Clair Obscur ile doğrudan ilişkilendirebileceğim bir yapım. Gürültülü ve şatafatlı olmaktan ziyade, insani ve öbür dünya arasındaki ilişkiyi güçlü bir şekilde inşa edebiliyor. Okyanus, filmde tezahür eden tekrar eden bir görsel, Clair Obscur‘deki oyuncuların, geniş bir okyanusta Paintress’e bakmaları gibi. Biliyor musun, belki burada abartıyorum, ama RPG hayranları için biraz kültür katmaya çalışıyorum! Beni bağışla!

Liste devam ediyor

  • The Beaches of Agnès
  • The Beast
  • Beau Travail
  • Black Girl
  • Day for Night
  • Eyes Without a Face
  • Fat Girl
  • Fantasmagorie
  • Forbidden Games
  • Goodbye First Love
  • The Illusionist
  • Jeanne Dielman, 23 quai du Commerce, 1080 Bruxelles
  • La Bête Humaine
  • La Haine
  • Last Summer
  • Les Misérables (2019)
  • Ma Mère
  • Mon Oncle
  • Murmur of the Heart
  • Petite Maman
  • Rififi
  • Saint Omer
  • Sans Soliel
  • The Seventh Continent
  • Stranger by the Lake
  • Summertime (2015)
  • Tout Va Bien
  • Vagabond