Sinema & Dizi

Televizyon Tarihindeki Şok Edici 10 Ölüm Sahnesi

“Game of Thrones” ve “The Last of Us” gibi popüler dizilerdeki beklenmedik ölümler, izleyicileri hem şoke etti hem de ekran başında yas tutmalarına neden oldu.

HBO

Televizyon karakterlerinin ölümü, bazen gerçek yaşam kayıpları kadar etkileyici olabilir. Yıllar boyunca izleyicilerle birlikte evlerinde yer alan, zaman zaman sevilen ve zaman zaman nefret edilen karakterlerin ani ve çoğunlukla acımasız ölümleri; dizilerin dramatik gücünü artırarak seyircilerin duygusal sınırlarını zorladı.

Bu ölümler çoğu kez ahlaki bir sorgulamanın, politik bir entrikanın ya da sadece acımasız bir dünyada karşılaşılan gerçeklerin bir yansıması haline geldi. “Succession”, “Dexter”, “Breaking Bad” ve “The Walking Dead” gibi birçok dizide unutulmaz karakter kayıplarına bir bakış sunuyoruz.

Bu dosyada yer alan tüm içerikler, dizilerin önemli olay örgülerine dair açık spoilerlar içermektedir. Eğer henüz izlemediğiniz bir dizi hakkında önemli detaylarla karşılaşmak istemiyorsanız, dikkatli okumanızı öneririz.

Ned Stark (Game of Thrones)


HBO

“Game of Thrones”, ana karakterlerini acımasızca öldürmesiyle tanınır, ancak hâlâ Ned Stark’ın (Sean Bean) 1. sezonun sondan bir önceki bölümündeki ölümü kadar derin bir sarsıntı yaratmamıştır. İyi bir adam olan Ned, Lannister’lara karşı duran başlıca karakterdi ve hiçbir suçu yokken kalabalığın önünde infaz edildi.

Bu zamansız öldürülüş, izleyicilere dizide kimseye fazla bağlanmamaları gerektiğini öğretti; çünkü her an herkes ölebilirdi. Ned Stark’ın ölümü, “Game of Thrones”un ilerleyen sezonlarda yine şaşırtan, hüzünlü ölümler için bir başlangıç noktası oldu.

Adriana La Cerva (The Sopranos)


HBO

FBI, Adriana La Cerva’yı (Drea de Matteo) bir muhbir olarak hedef aldığında, onun trajik bir sona doğru gittiği neredeyse kesindi. Gerçekten de, nişanlısı Christopher’a (Michael Imperioli) itirafta bulunduktan sonra, Christopher onu şiddetle dövdü ve Adriana’nın bir muhbir olduğunu Tony’ye (James Gandolfini) bildirdi.

Tony, Adriana’yı arayıp Christopher’ın hastaneye kaldırıldığını yalanıyla kandırdığında, Adriana onu görmek için Silvio’nun (Steven Van Zandt) arabasına bindi. Ne yazık ki, bu yolculuğun onun sonu olacağı ortaya çıktı.

“The Sopranos”un beşinci sezonundaki bu sahne, dizideki karizmatik suçluların aslında ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha gösterdi.

Glenn Rhee (The Walking Dead)


AMC

AMC’nin “The Walking Dead” dizisi, şoke edici karakter ölümleriyle izleyicileri üzmüş, ancak hiçbiri Glenn Rhee’nin (Steven Yeun) 7. sezonun ilk bölümündeki şiddet dolu ölümü kadar tartışmalı olmamıştır.

Glenn, dizinin pilot bölümünden itibaren hikâyenin içinde ve belki de dizinin en sevilen yan karakteriydi. Ölümü, Negan döneminin başlangıcını simgeliyor ve dizinin izleyici kitlesi üzerinde büyük bir etkisi oldu; bu olay sonrası reytinglerde ciddi bir düşüş yaşandı.

Glenn’in ölümü, yüksek şiddeti ve duygusal yıkımıyla “The Walking Dead” tarihinin en unutulmaz anlarından biri olarak hatırlanır.

Logan Roy (Succession)


HBO

Logan Roy’un ölümü, HBO’nun “Succession” dizisinin temasıyla bağlantılı bir unsurdu. Brian Cox’un canlandırdığı medya patronu, dizinin ilk iki bölümünde felç geçirip komaya giriyor. Ancak dört sezon sonra öldüğünde, izleyicilere bu durum inanılmaz geliyor.

Logan, çocukları Connor’ın (Alan Ruck) düğününde bir uçakta aniden hayatını kaybeder. Bu ani veda, onun eksikliğini daha belirgin hale getirir. Son bölümde neredeyse hiç görünmeyen Logan’ın ölümü, dramatik bir vedadan ziyade, günümüzde kaybetmenin daha gerçekçi bir tasvirini sunuyor ve dizinin sonraki bölümlerinin tamamen CEO koltuğuna geçişe odaklanmasını sağlıyor.

Howard Hamlin (Better Call Saul)


AMC

“Better Call Saul”, “Breaking Bad” dizisinde olmayan birçok karakterin öleceğini baştan kabullenmişti. Ancak Howard Hamlin’in (Patrick Fabian) ölümü, Jimmy’nin (Bob Odenkirk) suça karışmış hayatıyla yakından bir ilişki kurmasından dolayı izleyicileri derinden etkiledi.

Howard, dizinin bürokratik engelleyici karakterlerinden biriydi. 6. sezonda Jimmy ve Kim (Rhea Seehorn), Howard’ın itibarını zedeleyip büyük bir tazminat koparmak için karmaşık bir plan hazırlarlar. Ancak Howard, onlarla yüzleşmeye geldiğinde, planlar tuhaf bir şekilde tersine döner.

Kısa süre sonra içeri giren Lalo Salamanca (Tony Dalton), Howard’ı başından vurur. Bu beklenmedik ölüm, dizideki kontrol edilemez sonuçların acımasız bir örneğidir.

The Red Wedding (Game of Thrones)


HBO

Eğer Ned Stark’ın ölümü sizi şok ettiyse, Kızıl Düğün sahnesini izlemeden geçmemelisiniz. “Game of Thrones”, 3. sezonun “The Rains of Castamere” bölümünde, izleyicilerin aklında kalacak en şoke edici ölüm sahnelerinden birini sundu. Bu sahne hâlâ izleyicilerin kâbuslarına giriyor.

Robb Stark, bir zamanlar müttefiki Walder Frey’in kızına evlenme sözü vermekten vazgeçince büyük bir bedel öder. Düğün sırasında Freyler, Starklara ihanet edip katliam başlatır. Robb, hamile eşi Talisa ve annesi Catelyn ile yanlarındaki müttefikleri acımasızca katledilir. Bu olay, sadece Stark hanedanı için değil, tüm dizi için bir dönüm noktasıdır ve hâlâ televizyon tarihinin en travmatik anlarından biri olarak anılmaktadır.

Charlie Pace (Lost)


ABC

Dominic Monaghan’ın canlandırdığı Charlie, “Lost” dizisinin en sevilen karakterlerinden biriydi. 3. sezon finalinde yaptığı özverili fedakârlık, izleyiciler için unutulmaz bir an oldu.

Charlie, dizide eroin bağımlılığını yenerken, Claire’in oğluna baba figürü olmayı üstlenmişti. Hayranlar, her ne kadar Charlie’nin ölümüyle karşılaşacaklarını bilseler de, onun veda anı kesinlikle beklenmedikti.

Sonunda Charlie, arkadaşlarını kurtarabilmek için feda eder ve izleyiciler onu gözlerinin önünde boğularak ölürken izler. Bu sahne, dizinin en dramatik anlarından biri olarak hatırlanmaktadır.

Gus Fring (Breaking Bad)


AMC

Walter White, “Breaking Bad” boyunca birçok düşmanla yüzleşti, ancak hiçbiri Gus Fring’den (Giancarlo Esposito) daha soğukkanlı ve zeki değildi. Gus, her zaman bir adım önde kalarak imparatorluğunu kurdu.

Walt ya da Gus’tan birinin öleceği noktaya geldiğinde, Walt Gus’ın tek zayıf noktasını keşfetti: Hector Salamanca’ya duyduğu derin nefret. Gus, Hector’un odasından çıkarken sanki bir şey olmamışçasına görünür. Ancak kamera açısı değiştiğinde, Gus’ın yarısı yok olmuş şekilde yere yığılması izleyicilerde büyük bir şok yarattı. Bölümün adı “Face Off” olarak seçilmesi de dikkat çekiciydi.

Tanya McQuoid (The White Lotus)


HBO

Jennifer Coolidge, HBO’nun “The White Lotus” dizisindeki Tanya McQuoid karakteriyle izleyiciye kendini sevdirdi. Ancak Tanya’nın aşkı ve mutluluk arayışı, 2. sezonun sonunda beklenmedik bir sona ulaştı.

2. sezonda Tanya, Hawaii’deki tatil köyünde tanıştığı Greg Hunt’a (Jon Gries) âşık olur. Ancak Greg’in iş bahanesiyle Tanya’yı asistanı Portia (Haley Lu Richardson) ile baş başa bırakması işleri karmaşıklaştırır.

Tanya, karizmatik Quentin (Tom Hollander) ve arkadaşlarıyla tanışırken her şey yolunda gibi görünür. Ancak Quentin’la ilgili rahatsız edici gerçekleri keşfettikten sonra işler karanlık bir hâl alır. Kaçmaya çalışırken bir silah bulur, ama başını çarpıp boğularak yaşamını yitirir. İzleyiciler, böylece Jennifer Coolidge’in renkli kaftanlarıyla farklı tatil köylerinde dolanmasını bir daha göremeyecektir.

Rita Morgan (Dexter)


Showtime

“Dexter” dizisinin dördüncü sezonu, izleyiciler için serinin en heyecan verici anlarındandı. Dexter Morgan (Michael C. Hall), ünlü Trinity Killer Arthur Mitchell (John Lithgow) ile mücadele ederken, aynı zamanda ailesiyle ilgileniyordu.

Ancak sezon, bir kâbusla sona erdi. Dexter, Arthur’u öldürdüğünü düşündüğü anda, aslında onun son kurbanının eşi Rita olduğunu anlaması üzerine çöker. Rita, Dexter’ın evine döndüğünde küvetin içinde kanlar içinde bulunur ve bu sahne dizi tarihinin en sarsıcı anlarından biri olur. Bu durum, erkek karakterlerin motivasyonlarına hizmet eden kadın karakterlerinin şiddetle öldürülmesi olgusu üzerine tartışmalara yol açar ve Dexter için derin bir bağlantının kaybolmasına işaret eder.